Ana Sayfa
İletişim
Islam Tarihi
Bayanlar icin Namaz
Türkçe mealiyle Kuran okuma
Online Kuranı Kerim dinle
Evliyalar.
Allahın Sevgili Kulları
Zikr
Peygamberimizin mübarek Nur'u
Hz. İbrahim’in Hanif Dînî'nde Birleşmeye Davet
NEFS NEDİR?
HADİSİ ŞERİF
İnsanın Yaratılışı
Mümin Olmak
Dualarimiz
GÖZLERİN GÖRMESİ İÇİN
Makaleler.
ALLAH İLE OLAN AHD’İ YERİNE GETİRMEK
ÖLÜ İKEN DİRİLMEK VE NUR SAHİBİ OLMAK
İslam 5 deyil 7 sart
TABİYET ŞARTMIDIR ?
TAKVA NEDİR ? NASIL TAKVA SAHİBİ OLUNUR ?
TASAVVUF NEDİR ?
THEMA: Reinkarnation
THEMA: DIE HINDERNISSE -Engeller
Thema: Der Tod und der Jüngste Tag
THEMA: Reinkarnation.
Kur'an'da ki İslam
Kur'an'ın Gerçekleri dinle
Kur’anı Kerim ve Kutsal Kitaplar
Allah Kainati Nicin Yaratmıstır?
Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır? - 2
Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır? - 3
OKU VE ALLAHI ZIKR ET
Buraya Yorum Yazin.
Sami Yusuf dinle


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Allah Kainatı Niçin Yaratmıştır?

ALLAH KAİNATI NİÇİN YARATMIŞTIR ?

Allahû Teâlâ buyuruyor ki: Bütün göklerde ve bütün arzlarda yarattığımız her şeyi katımızdan sizlerin emrine musahhar kıldık, ey insanlar .

 

45/CÂSİYE-13: Ve sahhare lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minh(minhu), inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.

 

Sizin için yarattık, emrinize muhassar kıldık, sizin emrinize tahsis ettik diyor .

 

39/ZUMER-54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Ve Rabbinize (Allah'a) yönelin (ruhunuzu Allah'a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O'na (Allah'a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.

 

Dikkat edilmesi gerekir ki ne fizik vücudumuz, ne nefsimiz, ne de ruhumuz bizim değildir. Hepsi emanet olarak bize verilmiştir. Aklın emanetleridir. Öyle bir gün gelecek ki emanetlerin sahibi olan aklınızı da ve ona en yardımcı olan iradenizi de Allah'a teslim etmek gereğini duyacaksınız. O zaman bütün emanetlerin Allah'a teslim olmasının ötesinde sizin arzunuzla Allahû Teâlâ son emaneti de kabul edecek. O zaman siz Allah'ın kölesi, Allah'ın esiri olacaksınız. Hürriyetlerin sonsuz olduğu noktada Allah'ın esareti başlar. 
Bütün dînleri birleştirecek olan Allah'a teslim olma keyfiyeti beş safhada cereyan eder. Allah'a ulaşmayı dilemek; birinci safha, mürşide ulaşmak; ikinci safha, ruhumuzu Allah'a ulaştırarak teslim etmek; üçüncü safha, fizik vücudumuzu ahsen kılarak Allah'a teslim etmek; dördüncü safha ve nefsinizi ahsen kılarak Allah'a teslim etmek; beşinci safha. İşte bütün dinler bu beş safhadan oluşur. 
Aklınıza ne kadar peygamber geliyorsa hepsini düşünün Hz.Yakup, Hz. İbrâhîm, Hz. İsmail, Hz.Eyup, Hz.Musa, Hz.İsa, Hz.Davut, Hz.Nuh, Hz.Muhammed Mustafa SAV efendimiz. Hepsi kendilerine tâbi olanlarla birlikte Allah'a teslim oldular. Şimdi bu gün yaşayan insanların teslim çağına girdiğimiz bir noktada yaşıyoruz. Yedi milyar çevresinde bulunan dünya insanı genel çerçeve içinde baktığımız zaman Allah'a nasıl teslim olunacağını büyük kesim bilmiyor vakıasıyla karşılaşıyoruz. Ama bütün kavimlerin içinde mutlaka Allah'a teslim olanları oluşturan bir grup var, bir de mutlaka Allah'ın bir Resûl'ü var. İşte konuyla ilgili olan iki ayeti kerime;

 

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

 

 

2/BAKARA-87: Ve lekad âteynâ mûsâl kitâbe ve kaffeynâ min ba’dihî bir rusuli ve âteynâ îsâbne meryemel beyyinâti ve eyyednâhu bi rûhil kudus(kudusi), e fe kullemâ câekum resûlun bimâ lâ tehvâ enfusukumustekbertum, fe ferîkan kezzebtum ve ferîkan taktulûn(taktulûne).
Andolsun ki, Biz, Musa'ya kitap verdik ve ondan sonra ardarda resûller gönderdik. Ve Meryem'in oğlu İsa'ya beyyineler (açık deliller) verdik ve onu Ruh'ûl Kudüs ile destekledik. Öyle ki, nefslerinizin hoşlanmadığı bir şeyle gelen resûle karşı, her defasında kibirlendiniz. Bu sebeple bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürüyorsunuz.



Dünyayı gelecek devrede Allah'ın dostları olarak birleştirenler Allah'ın Resûl'leri olacak. Her kavimde şu anda Allah'ın Resûl'leri yaşıyor. 
Şimdi konumuza adım adım girelim. Allahû Teâlâ insanı niçin yaratmış? Kendisi için. Evvela birinci sualin cevabını verdik. Bütün yerlerde ve bütün göklerde Allah'ın yarattığı herşey insan için yaratılmış ve insanın emrine verilmiştir.

 

 

45/CÂSİYE-23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveh(gışâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah'tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?

 

İnsan niçin yaratılmış? İnsan Allah için yaratılmıştır.

 

2/BAKARA-156: Ellezîne izâ esâbethum musîbetun, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn(râciûne).
Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O'na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız).” derler.

 

Hepimiz insan hüviyetinde yaratıldığımız cihetle hepimiz Allah için yaratıldık ve yerleriyle gökleriyle bütün kainat bizim için yaratıldı. 
Öyleyse insan olarak yaratılmanın hamdini ve şükrünü eda etmemiz lazım. Bu sonsuz hamd ve şükür müessesidir. Kainatın en değerli Allah'ın en çok sevdiği mahlukları insanlardır. Hamd ederiz ve sonsuz şükrederiz ki Allahû Teâlâ bizleri insan olarak yarattı.

 

51/ZÂRİYÂT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).
Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.

 

Demek ki Allahû Teâlâ insan ile olan ilişkilerinde bir büyük hakikatten bahsediyor. Bütün insanları Allah'a kul olsunlar diye yaratmış. Belki akla şöyle bir soru gelebilir. Allah'a kul olmamızla mutluluğumuz arasındaki ilişki nedir? Evvela ifadeye dikkat edelim. "Biz insanları ve cinleri başka bir şey için yaratmadık, sadece bize kul olsunlar diye yarattık" diyor. 
Bir takım insanlar buradaki "liyabudun" kelimesini Allah'aibadet etsin diye alıyorlar ve bir vasıta emri hedef emir haline getirmek gibi bir büyük yanlışlığın içine giriyorlar. Kul olmak zaten bu muhtevayı aşan üç tane standart oluşturur. Ruhumuzu Allah'a teslim ettiğimiz zaman birinci kulluğa ulaşırız, fizik vücudumuzu Allah'a teslim ettiğimiz zaman ekber kulluğa ulaşırız, nefsimizi Allah'a teslim ettiğimiz zaman azim kulluğa ulaşırız. Ve böylece üç azim hedefe ulaşırız. Birincisi Ecrül Azim; ücretlerin azamisi, en yükseği, en büyüğü. İkincisi Fevzül Aziym mükafatların en büyüğü, azami olanı. Üçüncüsü Hazzül Aziym; hazların, dünya saadetinin en büyüğü, devamlısı, sonsuzu. 
Allah'a teslim olmak yirmi sekiz basamaklı bir dîn merdiveninde dînlerin müşterek merdiveninde 27.inci basamakta gerçekleşir.
28 basamaktan bahsettik, bu 28 basamağın neresinde insanlar kendilerini kurtaramaz , neresinde kurtuluş başlar, neresinde ruhumuzu Allah'a teslim ederiz, neresinde fizik vücudumuzu teslim ederiz, neresinde nefsimizi teslim ederiz. Bu safhaların hepsini şaşmaz bir biçimde Kur'an-ı Kerim'deki âyetlerle beraber görelim. 
Allahû Teâlâ 28inci basamaktan basamakların sahasını vermeksizin Vel Asr sûresinde bahsediyor. Buyuruyor ki; 
"Vel asr" ; Asra yemin ederim, zamana yemin ederim, 
"İnnel insane lefiy hüsr"; İnsanlar hüsrandadırlar, muhakkak ki insanlar hüsrandadırlar.
Yâni Mü'minun sûresinin 103. âyeti kerimesi gereğince gidecekleri yer cehennemdir.

 

23/MU'MİNÛN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).
Ve kimin mizanı (sevap tartıları) hafif gelirse, işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.

 

 

 

 

 



Bugün 35 ziyaretçi (59 klik) kişi burdaydı!
El Fatiha.

BISMILLAHIRRAHMANIRRAHIM. 1/FÂTİHA-1: Bismillâhir rahmânir rahîm. Rahmân ve rahîm olan Allah'ın ismi ile. 1/FÂTİHA-2: El hamdu lillâhi rabbil âlemîn (âlemîne). Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır. 1/FÂTİHA-3: Er rahmânir rahîm(rahîmi). Rahmân’dır, Rahîm’dir. 1/FÂTİHA-4: Mâliki yevmid dîn(dîne). Dîn gününün mâlikidir. 1/FÂTİHA-5: İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu). (Allah'ım!) Yalnız Sana kul oluruz ve yalnız Senden İSTİANE (mürşidimizi) isteriz. 1/FÂTİHA-6: İhdinâs sırâtel mustakîm(mustakîme). (Bu istiane'n ile) bizi, SIRATI MUSTAKÎM'e hidayet et (ulaştır). 1/FÂTİHA-7: Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn(dâllîne). O yol (SIRATI MUSTAKÎM) ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine gadap duyulmuşların ve dalâlette kalmışların (Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin) yolu değil.
Allah Kabul Etsin.


Allah razi olsun.
Allaha Ulasmayi Dileyin
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol