Tasavvuf,kimileri tarafından sof (yün) kelimesinden kimilerine göre de sofa (Peygamber (sav) efendimizin devamlı sohbet yaptığı üstü kapalı etrafı açık salon) kelimesinden geldiği söylenir.Ama Tasavvufun gercek anlamı; Peygamber (sav) efendimiz ve bütün sahabenin KUR’ANI HAYATLARINA gecirdikleri bir hayat tarzıdır.
Bütün sahabe ne yapmışlar ? -7 safhada 4 teslimi gercekleştirmişler.
1.safhada Allah’a ulaşmayı dilemişler;Zümer/17- Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!
2.Safhada Kainatın en büyük mürşidine tabi olmuşlar; A’raf/157-Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları ümmî, nebî, resûle tâbî olurlar. Onlara ma'ruf ile (irfanla) emreder, onları münkerden nehyeder ve onlara tayyib olanları (temiz ve güzel olan şeyleri), helâl kılar. Habis olanları (kötü ve pis şeyleri), onlara haram kılar. Ve onların, ağırlıklarını (günahlarını sevaba çevirip, günahlarının ağırlığını) kaldırır. Ve üzerlerindeki zincirleri, (ruhu vücuda bağlayan bağ ve fetih kapısının üzerindeki 7 baklalı altın zincir) kaldırır. Artık onlar, O'na îmân ettiler ve O'na saygı gösterdiler ve O'na yardım ettiler ve O'nunla beraber indirilen Nur'a (Kur'ân-ı Kerim'e) tâbî oldular. İşte onlar, onlar felâha (kurtuluşa, cennet mutluluğuna ve dünya mutluluğuna) erenlerdir.
3.Safhada( Ruhları Allah’a ulaşmış)Hidayete ermişler ve 1.Teslimi gercekleştirmişler.(çünkü,Hidayet,İnsan ruhunun Allah’a ulaşmasıdır.Aliimran/73,Bakara/120);A’raf/158- De ki: “Ey insanlar! Muhakkak ki; ben, sizin hepinize (gönderilen) Allah'ın resûlüyüm. O ki; semaların ve arzın mülkü, O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. O, hayat verir (yaşatır) ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve O'nun ümmî, nebî, resûlüne îmân edin ki; O, Allah'a ve O'nun kelimelerine (sözlerine) inanır (îmân eder). Ve O'na tâbî olun ki; böylece siz, hidayete eresiniz.”
4.Safhada Fizik vücutlarını (vechlerini) Allah’a Teslim etmişler 2.Teslim;Aliimran/20- Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: "Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik. O kitab verilenlere ve ümmîlere: "Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?" de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.
5.Safhada Nefs’lerini Allah’a teslim etmişler 3.Teslim.Ululelbab olmuşlar;Zümer/18- Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl'elbabtır (daimî zikrin sahipleri).
6.Safhada İrşad’a ulaşmışlar Muhlis olmuşlar; Ve aranızda Allah'ın Resûlü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü,fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır.
Bakara/139- De ki: “Allah hakkında bizimle mücâdele mi ediyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Ve biz, onun için ihlâs sahibi (muhlis) (kul)larız.”
7.Safhada İradelerini Teslim etmişler “İRŞAD’A MEMUR VE MEZUN KILINMIŞLAR”Tövbe/100- O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.Peygamber (sav) onlar için “BENİM SAHABEM GÖKTEKİ YILDIZLAR GİBİDİR HANGİSİNE TABİ OLURSANIZ HİDAYETE ERERSİNİZ”buyuruyor.
Hazreti Ali den sonra yozlaşma başlamış sonra da dejenerasyon.Sadec küçük grupları oluşturan “EHLİ TASAVVUF,EHLİ TARİK” olanlar aynı hayatı yaşamaya devam etmişler taki OSMANLI dönemine kadar.Osmanlı döneminde “Osman bey den başlayan Kanuni nin son dönemine kadar”bütünüyle yaşanmış kanuniden sonra tekrar yozlaşmalar başlamış ve bu güne kadar ve bu gün yine o “EKLİ TARİK,EHLİ TASAVVUF”adını alan gruplar tarafından yaşanmaktadır.Tabiki bu grupların başında “ALLAH’IN TAYİN ETTİĞİ MÜRŞİDLER varsa ve o mürşidlere tabi olanlar da ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEYEREK TABİ OLMUŞLARSA”
Enazından Allah’a ulaşmayı dileyerek TASAVVUF ehli olmadan hiç kimsenin KURTULUŞU mümükün değildir.Onlar sadece KENDİ DİNLERİNİ yaşarlar ve ALLAH’IN DİNİNİ yaşayamazlar.
Yunus/7,8- Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır. İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).
Allah’ın tayin ettiği bir Mürşide (Hidayetciye,Hidayete vesile olana) tabi olmayan kişi,DALALETTEDİR,ZELİLDİR,CEHENNEME ODUN OLURLAR.Dalalette olanlar da,Zelil olanlar da kesin cehennemliktir.
Secde/24-Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk'ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.
İsra/71,72-O gün bütün insanları, (Allah'ın tayin ettiği) imamları ile çağırırız. O zaman kitabı sağdan verilen kimseler, böylece kitaplarını okurlar. Ve (onlara) zerre kadar zulmedilmez (haksızlığa uğratılmaz). Ve burada (bu dünyada), kim kör ise artık o ahirette de kördür. Ve yoldan daha çok sapmıştır.
Kasas-50-Bundan sonra eğer sana icabet etmezlerse (senin hidayete erdirme davetine uymazlarsa), bil ki onlar heveslerine tâbîdirler. Allah'tan bir hidayetçi olmaksızın (hidayetçiye değil de) kendi heveslerine tâbî olandan daha çok dalâlette kim vardır? Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
Aliimran/112- Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah'a ulaştıracak olan mürşide) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'dan bir gazabına uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkar etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.
Cin/13,14,15- Ve gerçekten biz, hidayeti işittiğimiz zaman O'na îmân ettik. Artık kim Rabbine îmân ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden ve zulme uğrayacağından korkmaz.Ve gerçekten bizden, (Allah'a) teslim olanlar da var ve bizden kasitun (kalpleri kasiyet bağlamış) olanlar da var. Artık kim (Allah'a) teslim olmuşsa (ruhunu teslim etmişse) işte onlar, irşad olmayı (nefsin ve iradenin teslimini) arayanlardır (dileyenlerdir).Ve lâkin, kasitun olanlar (kalpleri zikirsizlikten kasiyet bağlayanlar), işte onlar cehenneme odun oldular.
Allah hepinizden razı olsun
|